İlk siparişinizde 150₺ indirim
Web sitemizde en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler ve benzeri teknolojiler kullanıyoruz.
Taşlı Küpeler
Anasayfa
Taşlı Küpeler
0 ürünler
0 ürünler
Göre sırala:
Üzgünüm, bu koleksiyonda ürün yok
Gliante blog

Altın Türleri: Sarı, Beyaz ve Rose Altın Arasındaki Farklar
Tarafından ercument apo on May 15 2025
Rose (pembe) altın bir yüzük, beyaz yapay güller üzerinde sergileniyor. Altın takılar farklı renk ve alaşımlarda olabilir; sarı, beyaz ve rose altının her biri ayrı bir stile hitap eder.
Altının Ayarı ve Saflık Oranı Nedir?
Altın takı alırken ilk dikkatimizi çeken özelliklerden biri ayar (karat) değeridir. Ayar, altının saflık derecesini ifade eder. 24 ayar altın saf altındır (%99,99 oranında altın içerir) ancak yumuşak olduğu için takılarda saf halde kullanılmaz. Bu nedenle altın takılar genellikle başka metallerle alaşım yapılarak sertleştirilir. Örneğin:
22 Ayar Altın: Yaklaşık %91,6 saf altın içerir. Özellikle takı geleneklerinin güçlü olduğu bazı kültürlerde bilezik ve setlerde kullanılır. Rengi çok canlı sarıdır ancak yumuşak olduğundan detaylı mücevherlerde az tercih edilir.
18 Ayar Altın: %75 saf altın içerir (geri kalanı gümüş, bakır gibi metaller). Takılarda en popüler altın ayarlarından biridir; iyi bir denge sunar. Hem değerli hem de daha sert olduğu için pırlanta yüzük, kolye gibi mücevherlerde sıkça kullanılır.
14 Ayar Altın: %58,5 saf altın içerir. Dayanıklılığı yüksektir ve gündelik takılarda yaygın olarak tercih edilir. Fiyat olarak da daha ulaşılabilirdir. Özellikle Türkiye’de 14 ayar altın kolye, yüzük vb. çok yaygındır.
8 Ayar Altın: %33 oranında altın içerir (diğer kısmı alaşım metaller). Düşük ayar olarak kabul edilir ve bazı takılarda kullanılsa da rengi saf altına göre biraz daha soluktur.
Genel kural şudur: Ayar yükseldikçe altının değeri ve sarı rengi artar, ancak sertliği azalır. Örneğin 22 ayar bir yüzük, 14 ayar bir yüzüğe göre daha çabuk eğilebilir. Bu yüzden günlük hayatta çok kullanılan takılarda (örn. nişan yüzüğü) 18 veya 14 ayar tercih etmek daha pratiktir.
Sarı Altın, Beyaz Altın ve Rose Altın
Altın takılar yalnızca ayar bakımından değil, renk olarak da farklı türlere ayrılır: Sarı, beyaz ve rose (pembe) altın en yaygın altın renkleridir. Bu renkler, altının alaşımına eklenen metallere göre oluşur:
Sarı Altın: Altının doğal rengidir. Alaşımında genellikle gümüş ve bakır bulunur ancak oranları sarı rengi koruyacak şekilde ayarlanır. Sarı altın sıcak ve klasik bir görünüme sahiptir, geleneksel mücevherlerde en çok kullanılan altın türüdür. Özellikle otantik takılarda, takı setlerinde ve klasik alyans modellerinde sarı altın tercih edilir. Ten rengi sıcak tonlu olanlara (buğday veya esmer ten) sarı altın takılar çok yakışır.
Beyaz Altın: Gümüşi beyaz renkte bir altın alaşımıdır. İçinde nikel, paladyum veya gümüş gibi beyaz renkte metaller bulunur. Ayrıca çoğu beyaz altın takı, parlak beyaz görünmesi için rodyum kaplama ile kaplanır (bu kaplama zamanla aşınabilir ancak yenilenebilir). Beyaz altın, platin görünümünde olduğu için modern ve şık bir izlenim verir. Pırlanta yüzüklerde sık tercih edilir çünkü beyaz metal, taşın ışıltısını ön plana çıkarır. Soğuk alt tonlu, açık tenli kişilerde beyaz altın takılar zarif durur.
Rose Altın (Pembe Altın): Alaşımında yüksek oranda bakır bulunduğu için pembe veya kırmızımtırak bir tonda görünen altındır. Romantik ve zarif bir görünümü vardır. Son yıllarda çok popüler hale gelen rose altın, özellikle genç ve modern tasarımlarda kullanılıyor. Nişan yüzüklerinde, saat kasalarında ve zincir kolyelerde rose altın sıkça karşımıza çıkar. Hem açık tenlilere hem de esmerlere hoş bir kontrast sağlayabilir. Ayrıca vintage (eski) tarz takılarda rose altının nostaljik bir havası vardır.
Bu üç renk dışında yeşil altın gibi daha nadir alaşımlar da vardır (gümüş oranı yüksek altın hafif yeşilimsi olabilir), ancak mücevherde pek yaygın değildir. Genellikle sarı, beyaz ve rose altın, takı dünyasının ana paletini oluşturur.
Hangi Altın Türünü Tercih Etmeli?
Altın türleri arasından seçim yaparken birkaç faktörü göz önünde bulundurabilirsiniz:
Ten Rengi ve Kişisel Zevk: Bazı kişiler sarı altının sıcak tonunu kendi tenine yakıştırırken, bazıları beyaz altının sade şıklığını tercih eder. Teninizin alt tonuna göre (sıcak alt tonluysanız sarı/rose, soğuk alt tonluysanız beyaz altın daha iyi durabilir) seçim yapabilirsiniz. Ancak bu bir kural değildir; tamamen göz zevkinize göre de karar verebilirsiniz.
Kullanım Amacı: Günlük kullanacağınız bir takıysa (örneğin sürekli takılan bir yüzük), 14 veya 18 ayar altın olması çizilmelere karşı daha dirençli olacaktır. Beyaz altın tercih edecekseniz, rodyum kaplamasının zamanla yenilenmesi gerekebileceğini unutmayın (genelde birkaç yılda bir bakım ister). Özel günlerde takacağınız gösterişli bir set ise 22 ayar sarı altın alınabilir, böylece değeri de yüksek olur.
Takıdaki Taşlar: Pırlanta ve berrak taşlı yüzüklerde genellikle beyaz altın veya platin kullanılır ki taş daha berrak görünsün. Renkli değerli taşlar (zümrüt, yakut, safir) sarı altınla da güzel kombinlenir. Pembe altın ise beyaz pırlanta ile kontrast yapıp taşlara sıcak bir ışıltı verir. Taşlı bir parça alırken, taşın rengine ve kesimine hangi altın renginin yakışacağına da bakabilirsiniz.
Moda ve Uyumluluk: Bazı kişiler bütün takılarını aynı tonda tutmayı sever (hep sarı altın takmak gibi), bazıları ise iki rengi bir arada kullanır (örneğin hem sarı hem beyaz altın yüzükleri üst üste takmak son yıllarda trend oldu). Hatta üç altın rengini bir arada barındıran “tricolor” tasarımlar da meşhurdur . Dolayısıyla mevcut takılarınızla uyumlu bir renk seçmek, kombin yapmayı kolaylaştırır. Eğer hediye alıyorsanız, karşı tarafın en çok hangi renk altın taktığına dikkat etmek iyi olur.
Özetle, sarı altın klasik ve değerini hiç kaybetmeyen bir seçenek, beyaz altın modern ve zarif bir alternatif, rose altın ise romantik ve trend bir tercih olarak öne çıkıyor. Her birinin bakımı ve kullanım özellikleri çok benzer olsa da görsel olarak yarattıkları etki farklıdır. Kendi tarzınıza ve kullanacağınız ortama göre altın renginizi belirleyebilirsiniz.
Altın türlerini ve ayarlarını anlamak, bilinçli bir takı seçimi yapmanızı kolaylaştırır. Böylece hem bütçenize hem zevkinize en uygun mücevheri seçebilir, aldığınız parçayı yıllarca severek kullanabilirsiniz. Unutmayın, hangi renk veya ayarda olursa olsun altın takılar zarafetin ve kalıcılığın sembolüdür.
Gliante’de sarı, beyaz ve rose altın kullanılarak tasarlanmış pek çok zarif mücevher bulabilirsiniz. Farklı altın türlerindeki koleksiyonlarımızı inceleyerek stilinize en uygun ışıltılı parçayı keşfedin!

İsimli Kolyelerin Anlamı: Kişiye Özel Takıların Büyüsü
Tarafından ercument apo on May 15 2025
Kişiye özel tasarlanmış altın isim kolyeler son yıllarda büyük ilgi görüyor. İsimli kolyeler, hem tarzınızı yansıtan eşsiz aksesuarlar hem de duygusal anlamlar taşıyan özel mücevherlerdir.
Kişisel Takılarda Yükselen Trend
Takılar sadece birer aksesuar değil, aynı zamanda bireyselliğin ve kendini ifade etmenin zarif bir yoludur. Bu nedenle son dönemde isme özel, anlamlı takılar moda dünyasında öne çıkıyor. Özellikle isimli kolyeler, hem kadınların hem erkeklerin sıkça tercih ettiği kişisel takılar haline geldi. Bir kolye ucunda kendi ismini veya sevdiklerinin ismini taşımak, takıya derin bir anlam ve duygusal değer katıyor. Günümüzde stil sahibi insanlar, takılarında kendi hikâyelerini anlatmayı seviyor. Bu yüzden harf kolyeler, isim yazılı bileklikler ve astrolojik burç kolyeleri gibi kişiselleştirilmiş parçalar yükselişte.
İsimli Takıların Tarihçesi ve Kültürü
İsimli kolyelerin popülaritesi aslında yeni değil; 1980’ler ve 90’larda özellikle Afrika-Amerikan ve Latin topluluklarında kendini ifade etmenin güçlü bir sembolü olarak ortaya çıktılar. Hip-hop kültüründe sıkça kullanılmasıyla geniş kitlelere yayılan isimli takılar, bir dönem modanın ikonik parçalarından biri oldu. Ünlü televizyon dizilerinde ve pop yıldızlarının kliplerinde boy gösteren isimli kolyeler, 2000’li yılların başında da “Carrie” kolye örneğinde olduğu gibi trend haline gelmişti. Moda dünyasında nostalji rüzgarlarının esmesiyle, o dönemin popüler isim kolyeleri günümüzde yeniden sahalara döndü. Artık genç veya yetişkin fark etmeksizin herkes, kendi ismini veya sevdiklerinin ismini boynunda taşıyarak kişiliğini ve bireyselliğini gururla sergileyebiliyor.
Neden İsimli Kolyeler Bu Kadar Özel?
Bir ismi kolye ucu olarak taşımak, onu takan kişi için büyük bir anlam ifade eder. İsimli kolyelerin bu kadar özel olmasının sebepleri şunlardır:
Benzersiz ve Kişisel: İsimli bir kolye tamamen size özeldir. Sizin veya sevdiklerinizin ismini üzerinde taşıdığı için başka kimsede aynısı yoktur. Bu benzersizlik duygusu, takıyı sıradan bir aksesuardan öteye taşır.
Duygusal Değer: Sevdiğiniz birinin ismini boynunuzda taşımak, onu her an yanınızda hissetmenizi sağlar. Örneğin, bir anne çocuğunun ismini kolye olarak taşıyarak onun sevgisini hep yakınında tutar. Aynı şekilde, partnerinizin veya kendi adınızın kolyeniz olması, kimliğinizi ve sevginizi simgeleyen güçlü bir mesaj verir.
Kendini İfade Etme: Moda artık bir kendini ifade etme biçimi. İsimli takılar, giyenin kendisi hakkında bir şey anlatır. Cesur bir tarzla kendi adınızı taşımanız özgüveninizi yansıtırken, sevdiğiniz bir kelimeyi veya lakabı taşımanız karakterinizi ortaya koyar. Bu yönüyle isimli kolyeler, kendi hikâyenizi anlatan zarif birer semboldür.
Zamansız ve Her Tarza Uygun: İsimli kolyeler trend olsa da aslında zamansız aksesuarlardır. Nostaljik bir havası olmakla birlikte modern tasarımlarla her tarza uyum sağlayabilirler. İster günlük spor bir kombin, ister şık bir gece elbisesi... İsminizin yazılı olduğu ince bir altın kolye her daim zarif durur ve modası geçmez.
Hediye Olarak İsimli Takıların Anlamı
Kişiye özel takılar, hediye seçiminde de en anlamlı ve unutulmaz seçeneklerden biridir. Özellikle isimli kolyeler, karşınızdaki kişiye verdiğiniz değeri ve özeni gösterir. Sevdiğiniz birine isminin yazılı olduğu bir kolye armağan etmek son derece düşünceli ve romantik bir jesttir. Örneğin, eşinize veya sevgilinize sonsuzluk sembollü ve isminin baş harfiyle süslenmiş bir kolye hediye ederek “sen benim için teksin, sevgimiz sonsuz” mesajı verebilirsiniz. Yeni doğum yapan bir anneye bebeğinin adının yazılı olduğu bir kolye hediye etmek ise ömür boyu saklayacağı duygusal bir hatıra olacaktır. Bu yönüyle isimli takılar, hem özel günlerde (doğum günü, yıldönümü gibi) hem de “içimden geldi” sürprizlerinde mükemmel bir hediye seçeneğidir.
Farklı Tasarım Seçenekleri
İsimli takılar, kişiselleştirilebilir olması sayesinde tasarım çeşitliliği de sunar. Farklı yazı fontları ve malzemeler kullanılarak her zevke uygun isimli kolyeler yapılabilir. Kimi tasarımlarda klasik el yazısı fontuyla zarif bir görünüm elde edilirken, kimilerinde blok harflerle modern bir stil yakalanır. Altın (sarı, beyaz veya rose) harf kolyeler en çok tercih edilenlerdendir. Gümüş üzeri altın kaplama seçenekler daha uygun fiyatlı bir alternatif sunar. Bazı isim kolyeler taşlarla süslenerek ekstra ışıltı kazanır – örneğin isminizin noktasında minik bir pırlanta olması gibi detaylar tasarımı özel kılar. İsimli takılar sadece kolye değil, bileklik veya yüzük olarak da tasarlanabilir. İnce bir zincir bileklik üzerinde adınızın yazılı olması, günlük hayatta sürekli taşıyabileceğiniz şık bir aksesuardır. Ayrıca çiftlerin birbirinin ismini veya baş harfini taşıdığı kombin kolyeler ve bileklikler de son dönemde popüler hale geldi.
Kişiye özel takılar, modanın ötesinde anlam taşıyan mücevherlerdir. İsminizi veya size ait özel bir kelimeyi takınızda taşırken hem tarzınızı yansıtırsınız hem de manevi bir bağ oluşturursunuz. Bu da isimli kolyeleri bu kadar özel ve sevilen kılıyor.
Eğer siz de kendinize veya sevdiklerinize özel bir hediye arıyorsanız, Gliante’nin kişiye özel isimli takı koleksiyonuna göz atın ve anlam dolu bir mücevherle farkınızı ortaya koyun!

Takı Bakımı: Mücevherlerinizi İlk Günkü Gibi Parlak Tutmanın Yolları
Tarafından ercument apo on May 15 2025
Takı bakımında kullanılan bazı temel malzemeler: yumuşak fırçalar, pamuk ve temizleme araçları. Doğru malzemelerle mücevherlerinizi çizmeden temizleyebilirsiniz.
Neden Takı Bakımı Önemli?
Takılarınız, stilinizi tamamlayan ve çoğu zaman duygusal değer taşıyan parçalardır. Işıltılı bir yüzük ya da zarif bir kolye, doğru bakım yapılmadığında zamanla matlaşabilir, çizilebilir veya taşları düşebilir. Takı bakımı, mücevherlerinizin hem görünümünü korur hem de ömrünü uzatır. Özel anlarınıza eşlik eden bu değerli parçaların uzun yıllar ilk günkü parlaklığında kalması için düzenli bakım yapmak önemlidir. Ayrıca doğru bakım, altın ve gümüş gibi madenlerin kararmasını önler, pırlanta ve diğer taşların da parlaklığını korumasına yardımcı olur.
Günlük Kullanımda Dikkat Edilecekler
Takılarınızı günlük hayatta kullanırken bazı basit önlemlerle yıpranmalarını engelleyebilirsiniz:
Kimyasallardan Uzak Tutun: Parfüm, saç spreyi, krem gibi kimyasal ürünler takılarınıza zarar verebilir. Takılarınızı takmadan önce bu ürünleri kullanın ve cildinizde kurumasını bekleyin. Özellikle inci ve opal gibi hassas taşlar kimyasallardan kolay etkilenir.
Duş ve Havuzda Çıkartın: Su, klor ve deniz tuzu bazı madenlerin rengini bozabilir. Banyo yaparken veya yüzerken takılarınızı çıkarmaya özen gösterin.
Fiziksel Aktivitede Dikkat: Spor yaparken, ev temizliğiyle uğraşırken veya sert darbe alabileceğiniz işlerde takılarınızı takmamaya çalışın. Özellikle ince zincirler çekiştirmeyle kopabilir, yüzükler darbe alıp taşları gevşeyebilir.
Ayrı Muhafaza Edin: Birbirine dolaşmamaları ve çizilmemeleri için takılarınızı ayrı bölmeli yumuşak bir mücevher kutusunda saklayın. Zincir kolyeleri klipsinden hafifçe dışarıda bırakarak kapatmak, düğüm olmasını önler.
Takı Temizliği İpuçları
Belirli aralıklarla yapacağınız temizlik, takılarınızın parlaklığını korumasını sağlar. Farklı madenler için uygun temizlik yöntemleri şu şekildedir:
Altın Takılar: Altın takılar dayanıklı olsa da zamanla parlaklığını yitirebilir. En güvenli yöntem, ılık su ve birkaç damla yumuşak bulaşık sabunu karışımında takınızı bekletmek ve ardından yumuşak bir fırça ile nazikçe fırçalamaktır. İşlemi bitirdikten sonra takıyı durulayıp tüy bırakmayan yumuşak bir bezle kurulayın. Ayrıca altın takılar için özel takı temizleme solüsyonları da kullanılabilir. Temizlik sırasında aşındırıcı tozlar veya sert fırçalar kullanmamaya dikkat edin.
Gümüş Takılar: Gümüş maden zamanla kararır (oksitlenir). Gümüş takınızı parlatmak için gümüşe özel parlatma bezleri veya gümüş temizleme solüsyonları kullanabilirsiniz. Evde pratik bir yöntem olarak; sıcak su dolu bir kaba alüminyum folyo serip üzerine bir kaşık karbonat ekleyin. Gümüş takınızı birkaç dakika bu karışımda beklettikten sonra yumuşak bir fırçayla hafifçe fırçalayın ve durulayın. Gümüş takıları saklarken, hava almayan kilitli poşetlerde tutmak kararmalarını yavaşlatır.
Pırlanta ve Değerli Taşlar: Pırlanta, yakut, safir gibi sert değerli taşları ılık sabunlu suda yıkayabilirsiniz. Küçük bir yumuşak fırçayla taşın altını da temizlemek, biriken kirleri çıkaracaktır. İnci, zümrüt, opal gibi daha narin taşlar için ise sadece hafif nemli bir bezle silmek yeterlidir; çünkü bu taşlar kimyasallara ve suya karşı daha hassastır.
İnci ve Boncuklu Takılar: İnci kolyeler deodorant ve parfüm gibi ürünlerle temas ettiğinde matlaşıp rengini yitirebilir. Bu nedenle inci takıları takmadan önce cildinize kimyasal sürmemeye çalışın. İnci temizliği için saf suyla nemlendirilmiş çok yumuşak bir bez kullanın. Boncuklu ve ipli takıları ise suya sokmaktan kaçının, nemli bezle silmek yeterli olur.
Takılarınızı Saklama ve Koruma
Doğru saklama koşulları, takılarınızın hem karışmasını engeller hem de dış etkenlerden korunmasını sağlar. Mücevher kutusu kullanırken her parçayı ayrı bölmelere veya yumuşak keseciklere koyun. Özellikle altın ve pırlanta takılar birbirine sürtündüğünde çizilebilir; bu yüzden zincirleri ayrı tutmak, yüzükleri ise kumaş astarlı yüzük tepsilerinde saklamak idealdir. Takı kutunuza küçük bir paket silika jeli koymak, nemi alarak özellikle gümüşlerin kararmasını yavaşlatır.
Ayrıca, değerli takılarınızı yılda bir kez kuyumcuya kontrol ettirmeniz faydalıdır. Profesyonel bakım ile pırlanta ve diğer taşların montürleri sıkılır, gerekirse ultrasonik temizlikle derinlemesine parlatılır. Böylece hem olası taş düşmelerinin önüne geçilir hem de takınız yeni alınmış gibi ışıldar.
Mücevherlerinizin parıltısını korumak için düzenli bakım yapın. Gliante’nin önerdiği bakım ürünleri ve takı koleksiyonlarıyla ışıltınızı her daim sürdürün.
E-postalarımıza abone olun
Yeni koleksiyonlar ve özel teklifler hakkında ilk siz haberdar olun.
